Dünya nüfusundaki hızlı artış insanoğlunun günlük yaşam aktiviteleri için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyması ve yeni teknolojik cihazların gelişmesine bağlı konforlu/kaliteli yaşama arzusu enerji tüketimini ciddi şekilde arttırmaktadır. Özellikle çevre sağlığı, enerjide sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında aşırı enerji kullanımının sıkı bir şekilde kontrol altına alınması gerekmektedir. Bu bağlamda, enerjiyi verimli/etkin kullanma ilk akla gelen çözümdür. Ülkelerin temel kalkınma planları içerisinde çevre sağlığı, sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği ile mücadele ilk sırayı almaktadır. Bilhassa uygulama alanlarında süperiletken malzemeler gibi mümkün olduğunca az enerji kaybı olan materyaller tercih etmek gerekmektedir. Bu malzemeler üstün özelliklerinden dolayı küçük ölçekli uygulamalar (SQUIDler), büyük ölçekli uygulamalar (yüksek manyetik alan, motor, jeneratör), biyomedikal (MRI, MRS, MEG ve MKG), spintronik, elektro-optik, ileri mühendislik, verimli enerji depolama/üretim, ulaşım (Maglev trenler ve elektrikli araçlar), bilgi işlem ve iletişim (kuantum bilgisayarlar, hızlı ve güvenilir veri iletimi), araştırma ve geliştirme (büyük hadron çarpıştırıcısı) ve ağır sanayi teknoloji sektörlerinde kendisine çok fazla yer bulmaktadır. Genel karakteristik özelliklerinde yapılacak iyileştirilmelerle malzemeler birçok yeni uygulama alanında yer bulacaktır. Bu bağlamda süperiletken malzemeler enerji üretimi, korunumu, tüketimi, dağıtımı, depolanması ve arz-talep dengesinin izlenmesinde, ayrıca enerji yönetim planlaması ve işletmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Özellikle, süperiletken malzemelerinin başta endüstri ve medikal alanlarda kullanılması günümüzde ve gelecekte enerji altyapılarının sürekliliği ve güvenilirliği, sürdürülebilir kalkınma adına önem taşımaktadır. Böylece ülke bazında enerjide sürdürülebilirliğin sağlanmasının yanı sıra kaynak tasarrufu, iklim koruma ve maliyet tasarrufu gibi katkılar sağlar. Ayrıca, bir ülkenin sağlık sektörünün gelişmişliği ülkenin gelişmiş bir topluma sahip olma potansiyelini gösterir. Sağlık alanında yapılacak her yeni olumlu atılım ülkelerin ekonomik kalkınmasına, daha kaliteli toplum (hızlı yeni beceriler öğrenme ve daha kolay işgücüne uyum sağlama yeteneği) oluşumuna, kişiler bazında daha fazla sosyal sorumluluk alınmasına, eğitim kalitesine (kadınların ve çocukların eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimi), ortalama yaşam süresini uzatılmasına ve sağlıklı yeni nesil yetiştirilmesine katkı sağlayıp toplumun genel refahını iyileştirmeye yardımcı olur. Diğer bir deyişle, süperiletken teknolojisi başta sağlık hizmet sektörüne getireceği pozitif katkılarla birlikte ülkemizde birçok uygulama alanında teknoloji yoğun, katma değeri yüksek nitelikli ürün üretimine olanak sağlayacaktır. Süperiletken malzemelerin yakın gelecekte daha fazla uygulama alanında kullanılması, ülkemizin yakın vadede
i- Enerjide kendi öz yeterliliğini sağlaması üzerine plan ve strateji yapmasına,
ii- Yerli (özellikle bor içeren süperiletken malzemeler) ve yenilenebilir enerji kaynaklarını (soğutma sistemlerinde hidrojen kullanımı ve rüzgâr enerji türbin ekipmanlarında) milli değere dönüştürüp temiz ve sürdürülebilir enerjiyi destekleyici olmasına,
iii-Yerli ve milli kaynaklara dayalı dengeli bir portföy sağlanmasına,
iv- Bu alanda çalışan bilim insanlarımızla daha çok inovatif yerli üretiminin TSE çalışması ile Milli standartları geliştirilmesine olanak sağlayacaktır.
v- Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM tarafından onaylanan 12. Kalkınma Planı'nda Öncelikli Alanlar sekmesi incelendiğinde, şu ibareler yer almaktadır:
• “442. madde: İlaç ve tıbbi cihaz sektöründe katma değeri yüksek yerli üretim ve ihracatı artırmak üzere kurumsal yapılanma güçlendirilecektir.”
• “511. madde: 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi kapsamında artan elektrifikasyonun daha temiz kaynaklarla karşılanması amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi artırılacak ve şebekeye entegrasyonu sağlanacaktır.”
• “512. madde: Kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan üretimin şebeke üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerin azaltılması amacıyla elektrik şebekelerinin esnekliği artırılacaktır.”
Süperiletkenler, MRI görüntüleme yönteminde kritik bileşenler olarak yer almaktadır ve tıbbi cihaz üretimi için insan altyapısının gelişimine katkıda bulunur. Ayrıca, belirli koşullar altında dirençsiz olmaları nedeniyle şebekelere elektrik iletim ve dağıtımında enerji verimliliğini artırmaktadır. Bu bağlamda, süperiletkenler, 12. Kalkınma Planı'na uyumlu bir konu başlığı olarak görülmektedir. Bu konu başlığıyla düzenlenecek eğitimler, Kalkınma Planı'nın “508.6. madde: Toplumdaki enerji verimliliği farkındalığının geliştirilmesi amacıyla bilinçlendirme, tanıtım ve eğitim gibi faaliyetler yürütülecektir.” önceliklerini de ayrıca karşılamaktadır.
Üst başlıklarda belirtilen açıklamalar doğrultusunda özetle eğitimin temel amacı, dünya genelinde hızla artan enerji talebine paralel olarak, enerji verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmek adına süperiletken malzemelerin kullanımını teşvik etmek ve bu alanda uzman araştırmacılar yetiştirmektir. Süperiletken malzemeler, enerji üretimi, korunumu, tüketimi, dağıtımı ve depolanmasında kritik bir rol oynar ve endüstriden medikale kadar birçok alanda önemli uygulamalara sahiptir. Proje kapsamında verilecek eğitimler ve yapılacak çalışmalar, süperiletken teknolojisinin yaygınlaşmasını ve bu alanda yenilikçi çözümler üretilmesini sağlamayı hedeflemektedir.
